Bayrağımız ve onun hürriyetini ebedileştiren İstiklal Marşımız, milletimizin ruhunu, tarihini, ideallerini aksettiren ölmez bir değerdir. İstiklal Marşı'nı anlayabilmek için Mehmet Akif'i iyi bilmek, onun bütün yönleriyle şahsında topladığı ve Türk milletinin bütünüyle benimsendiği milli mücadele ruhunu yakından tanımak gerekir. Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin ölüm kalım savaşıdır. Böyle dönemlerde milletler kendilerini yaşatan temel kıymetlerin farkına daha iyi varırlar. Vatan, millet, hürriyet ve istiklâl gibi kavramların önemi, barış döneminde yeterince anlaşılmayabilir. Hatta bu değerleri umursamayanlar bile çıkabilir. Fakat bir millet, yok olma tehlikesiyle karşılaşırsa bağımsızlığın ne demek olduğunu bihakkın idrak eder.

İstiklâl Marşımız, nesilden nesile aktarılması gereken emsalsiz bir eserdir. Bu eşsiz eseri Türk milletine armağan eden Mehmet Akif, yarışma sonucunda aldığı ödülü kabul etmeyip Hilâl-i Ahmer'e bağışlamış ve İstiklâl Marşı'nı kendi şiir kitabı Safahat'a eklememiştir. Çünkü Akif, "O benim değil, milletimin eseridir" demiştir. Bu vesileyle İstiklâl Marşımızın TBMM'de kabul edilişinin 100. yılında Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle anıyoruz.